Uzmanlar, bitki bazlı et alternatifleri ve glütensiz atıştırmalıkların sanıldığı kadar masum olmadığını savunuyor. “Sağlıklı” olarak pazarlanan bu ürünlerin, kronik iltihaplanma ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerine yol açabileceği belirtiliyor.
DailyMail’de yer alan habere göre; Bitki bazlı besinler, glütensiz atıştırmalıklar ve diğer “sağlıklı” seçenekler dünya genelinde hızla yaygınlaşırken, bu ürünlerin uzun vadeli etkileri konusunda uzmanlardan dikkat çeken uyarılar geliyor. Sağlık koçu Tracy Campoli, süpermarket raflarını dolduran bu gıdaların içerdiği katkı maddeleri, tohum yağları ve aşırı tuzun vücutta iltihaplanmaya yol açabileceğini ve yaşlanmayı hızlandırabileceğini belirtti.YouTube kanalında 347.000 takipçisine hitap eden Campoli, bitki bazlı etlerin çoğunun protein açısından yetersiz olduğunu ve bunun yerine işlenmiş içeriklerle dolu olduğunu söyledi. “Bitki bazlı olması sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor. Etiketlerini dikkatle okumak şart,” diyen Campoli, bu ürünlerin yüzümüzde ince kırışıklıklara ve cildin erken yaşlanmasına yol açabileceğine dikkat çekti.Tohum yağları; kanola, ayçiçeği, kolza ve mısır yağı gibi geleneksel olarak kalp dostu olarak tanıtılsa da, bu yağlar; obezite, tip 2 diyabet, migren ve depresyon gibi pek çok sağlık sorunu ile ilişkilendiriliyor. Campoli, bu yağların yüksek omega-6 içeriğinin vücutta oksidatif stresi artırarak cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade etti.Ayrıca, bitki bazlı et alternatiflerinin yüksek tuz içerdiğini belirten uzman, bunun şişkinliğe, ciltte kuruluğa ve yüksek tansiyona yol açabileceğini söyledi. “Tuz, cildi susuz bırakabilir ve bu da yaşlanma belirtilerini daha görünür hale getirir,” diyen Campoli, cilt sağlığı için su dengesinin önemini vurguladı.Bitki bazlı etlerin yanı sıra, glütensiz atıştırmalıklar, granola, pirinç kekleri ve tam tahıllı ekmekler de Campoli’nin kara listesinde yer aldı. Bu ürünlerin çoğunun gizli şeker ve emülgatör içerdiğini belirten uzman, bu içeriklerin kolajen yapısını bozarak cilt sarkmasına ve kırışıklıklara yol açabileceğini ifade etti.İngiltere’de yapılan yeni bir araştırma da bu görüşleri destekler nitelikte. Araştırmada, yüksek oranda işlenmiş gıdalardan (UPF) uzak duran kişilerin, bu tür gıdaları sık tüketen bireylere kıyasla iki kat daha fazla kilo verdiği gözlemlendi. Araştırmacılar, tüm UPF’lerin doğası gereği sağlıksız olmadığını belirtmekle birlikte, belirli türlerinin sınırlanmasının sağlık açısından faydalı olabileceğini savunuyor.Campoli ise çözümün basit olduğunu söylüyor:”İkame ürünler aramak yerine, daha fazla tam gıda tüketmek vücut için çok daha yararlıdır.”
Kafeinsiz bitki çayları, beyaz çay ve rooibos gibi düşük kafeinli seçenekler hem hamile bireyler hem de çocuklar için daha güvenli alternatifler olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, her bitki çayının içeriği farklı olduğundan, özellikle kronik hastalığı olanların ürün etiketlerini dikkatle incelemesi öneriliyor. “Her şeyin fazlası zarar” ilkesinin çay için de geçerli...
Karaciğerimiz, vücudu detoksifiye eden, yiyecekleri sindirmeye yardımcı olan ve metabolizmayı düzenleyen en önemli organlarımızdan biridir. Günümüzde karşılaştığımız en yaygın yaşam tarzı sorunlarından biri, alkollü veya alkolsüz olabilen yağlı karaciğerdir. Peki, karaciğere zarar veren alışkanlıklar nelerdir? Yağlı karaciğer endişe verici olsa da, sağlıklı karaciğer dokusunun skar dokusuyla yer değiştirerek karaciğerin işlevini...
Bu belirtiler her zaman belirli değildir ancak uyarı işaretleri olabilir: Ayak bileklerinde, ayaklarda veya yüzde şişme, özellikle göz çevresinde veya altında sabah şişmesi dikkatlice düşünülmelidir. Yorgunluk veya güçsüzlük, bacaklarda gece krampları birçok hastalıktan kaynaklanabilir ancak böbrek hastalığına da işaret edebilir İdrarda değişiklikler (köpüklü, daha sık, daha az sıklıkta veya idrarda...
3. YAĞ BİRİKİNTİLERİ (Ksantomlar) Göz çevresi, dirsek, diz ve bacak arkalarında oluşan sarımsı-turuncu kabarcıklar, yüksek kolesterol veya trigliserit düzeylerinin ciltteki yansıması olabilir. Sessiz ilerleyen bu durum, kalp hastalığı riskini artıran önemli bir işarettir. 4. MOR VE MAVİ DAMARLAR Bacaklarda örümcek ağına benzer mor-mavi desenler, kolesterol embolizasyon sendromunun belirtisi olabilir. Bu,...
Periferik arter hastalığı (PAD) olan kişiler, ellerinin normalden daha soğuk olduğunu, solgun veya maviye döndüğünü veya karıncalanma ve uyuşukluk hissettiğini fark edebilirler. Zamanla, tedavi edilmezse, bu kısıtlı kan akışı dokulara zarar verebilir ve felç veya kalp krizi gibi daha ciddi kardiyovasküler problemler riskini artırabilir. Birçok kişi, özellikle soğuk iklimlerde, zaman...
Fransa’nın gıda güvenliği ajansı ANSES’in yayımladığı yeni bir araştırmaya göre, cam şişelerde satılan içecekler (su, gazlı içecekler ve alkol de dahil) plastik şişelere kıyasla daha fazla mikroplastik içeriyor. Bu şaşırtıcı bulgu, mikroplastiklerin yayılımı üzerine yapılan çalışmalara önemli bir katkı olabilir. Mikroskobik ve genellikle görünmeyen bu plastik parçacıklar, soluduğumuz havadan yediğimiz...