Günlük hayatta çaydan çorbaya, tatlıdan kahveye kadar birçok alanda kullanılan tarçınla ilgili dikkat çeken bir uyarı yapıldı. Yeni bir araştırmaya göre, tarçının ana bileşeni olan sinnamaldehit, bazı ilaçların vücuttan atılma sürecini hızlandırarak tedavi etkinliğini azaltabilir.
DailyMail’de yer alan habere göre; Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan çalışmada, sinnamaldehitin, karaciğerde ilaçları metabolize eden belirli reseptörleri aktive ettiği tespit edildi. Bu durum, özellikle reçeteli ilaç kullanan bireyler için risk oluşturuyor. Araştırmanın başında yer alan Profesör Shabana Khan, “Aşırı tarçın tüketimi, ilaçların vücutta daha kısa süre kalmasına ve dolayısıyla etkilerinin azalmasına yol açabilir” dedi.Günlük hayatta yulaf ezmesi veya sıcak içeceklerde az miktarda kullanılan tarçının herhangi bir sorun yaratmadığı belirtiliyor. Ancak tarçın kabuğundan elde edilen ve yoğun sinnamaldehit içeren takviyelerin, özellikle düzenli ilaç kullananlar için risk oluşturabileceği ifade ediliyor.Bilim insanları, tarçının kan sulandırıcılarla etkileşime girebildiğini, bunun da kanama riskini artırabileceğini vurguluyor. Şimdi ise bu etkileşimin, çok daha geniş bir ilaç grubunu kapsayabileceği yönünde bulgular elde edildi.Tarçın uzun süredir antioksidan içeriğiyle ve kalp sağlığına olan katkısıyla öne çıkıyor. Hatta bazı laboratuvar çalışmaları, tarçının Alzheimer hastalığını tetikleyen tau proteinlerinin oluşumunu engelleyebileceğini öne sürüyor. Ancak bu bulgular henüz klinik olarak doğrulanmadı.Kronik hastalığı olan bireylerin özellikle dikkatli olması gerektiğini belirten Prof. Khan, “Hipertansiyon, diyabet, kanser, astım, depresyon gibi rahatsızlıkları olanlar, herhangi bir takviye kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışmalı” uyarısında bulundu.Araştırma ekibi, mutfaklarda kullanılan tarçın çeşitleri arasında da önemli farklar olduğunu belirtti. Özellikle market raflarında satılan bazı tarçın türlerinin yüksek oranda kumarin içerdiği, bunun da kan sulandırıcı ilaç kullanan kişilerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği ifade ediliyor. Buna karşılık, genellikle antibakteriyel özellikleri nedeniyle kullanılan tarçın yağının risk taşımadığı bildirildi.Bilim insanları, tarçının vücutta nasıl etki gösterdiğinin daha iyi anlaşılması için ileri düzeyde çalışmalara ihtiyaç olduğunu söylüyor. Uzmanlara göre, takviye olarak kullanılan her ürün masum olmayabilir ve sağlık üzerinde ciddi sonuçlara yol açabilir.
SÜT ÜRÜNLERİ Tam yağlı süt ve bu sütten yapılan kremalı tatlılar, lezzet açısından oldukça zengindir. Ancak bu tür ürünler kolesterol bakımından yüksek olduğu için, düzenli tüketimleri zamanla vücutta yağ seviyelerinin artmasına yol açabilir. Daha Sağlıklı Bir Seçenek: Yarım yağlı süt ya da yağsız süt, tam yağlı süte yakın bir tat...
“YILDA 200 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR” Prof. Dr. Sarıtaş, günümüzde birtakım faktörlerin kalp ve damar hastalıkları sıklığını arttırdığını söyleyerek, “Sigara kullanımının çok yoğun olması, diyabet, şeker hastalığı, beslenme alışkanlıkları, stres ve tabii ki de genetik faktörler günümüzde kalp ve damar hastalıklarının sıklığını arttırmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 1 yıl...
KOLON KANSERİ NEDİR? Kolon kanseri, kolorektal kanser olarak da bilinir, sindirim sisteminin parçaları olan kolonda (kalın bağırsak) veya rektumda başlar. Genellikle polip adı verilen küçük, iyi huylu hücre kümeleri olarak başlar ve zamanla kansere dönüşebilir. Ancak tüm polipler kötü huylu hale gelmez, ancak olanlar genellikle sessizce büyür ve hastalık ilerleyene...
KARACİĞER VE KALP SAĞLIĞINA DESTEK Papaya, folat, potasyum ve lif açısından zengindir. Bu besin maddeleri, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Ayrıca, papaya içerdiği antioksidanlar sayesinde iltihapları azaltarak karaciğer fonksiyonunu destekler. Eğer son zamanlarda kendinizi yorgun veya “kötü” hissediyorsanız, bunun nedeni karaciğerinizin dinlenmeye ihtiyacı olabilir. Gününüze papaya ile...
Modern yaşam tarzının beş tehlikeli alışkanlığı sağlığınızı ve zihinsel performansınızı tehdit ediyor. Uzmanlar, sabah telefona bakmak, abur cubura yönelmek ve hareketsiz kalmak gibi davranışların uzun vadeli etkilerine karşı uyarıyor. Peki ya çözüm? Küçük ama etkili değişikliklerle hem bedeninizi hem de zihninizi yeniden canlandırabilirsiniz. Sabah uyandığınızda beyninizin uyanmak için biraz temiz...
Vücudumuzdaki kanın yaklaşık %25’i beynimize gidiyor. Bu nedenle kalp ve damar sağlığını koruyan bir beslenme biçimi, aynı zamanda zihinsel fonksiyonları da destekliyor. Ancak yüksek oranda doymuş yağ, rafine karbonhidrat ve aşırı şeker içeren işlenmiş gıdalar, beyin damarlarına zarar vererek felç, bunama ve bilişsel gerileme riskini artırabiliyor. Aşırı şeker tüketimi, beyin...