Hepimiz dişlerimizi fırçalamanın ağız hijyenini korumak için gerekli olduğunu biliyoruz. Ancak, fırçalamanın önemi sadece taze bir nefese sahip olmak veya çürüklerden kaçınmaktan çok daha fazlasıdır. Kötü ağız hijyeni vücudunuzun diğer bölgelerinde de ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. DSÖ’ye göre , ağız hastalıkları yaklaşık 3,7 milyar insanı etkiliyor. İşte dişlerimizi düzgün ve düzenli fırçalamamanın neden olduğu 5 hastalık.
Farkında olmayabilirsiniz ama ağız sağlığımızın durumu kalbimizi etkileyebilir. Kötü diş hijyeni, kalp hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendirilen diş eti hastalığına (periodontal hastalık olarak da bilinir) yol açabilir.Dişlerde ve diş etlerinde plak biriktiğinde, bakteriler kan dolaşımına girerek iltihaplanmaya neden olabilir. Bu, kan damarlarının daralmasına katkıda bulunabilir ve plakların atardamarlarda biriktiği ateroskleroz gibi durumlara yol açabilir. Zamanla, bu kalp krizi ve felç riskini artırabilir.Dişlerimizi düzgün fırçalamamanın diyabetle başa çıkmayı zorlaştırabileceğini biliyor muydunuz? Diş eti hastalığı ve kötü ağız hijyeni, vücudumuzun kan şekeri seviyelerini düzenlemesini zorlaştırabilir. Buna karşılık, yüksek kan şekeri diş eti hastalığını kötüleştirerek kısır bir döngü yaratabilir.
Çalışmalar , diyabetli kişilerin ağız enfeksiyonlarına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ve tedavi edilmeyen diş eti hastalığının kan şekerini kontrol etmeyi daha zor hale getirebileceğini göstermektedir. Bu nedenle, dişlerinize iyi bakmak diyabetinizi daha iyi yönetmenize yardımcı olabilir.Dişlerimizi fırçalamayı ihmal edersek, bakteriler ağzımızda birikebilir ve akciğerlerimize çekilebilir. Bu, zatürre, bronşit ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi ciddi solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabilir.
Ağızdaki bakteriler, özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde veya kronik akciğer hastalıkları çekenlerde akciğerlere gidebilir. Ağzımızı temiz tutmak, bakterilerin solunum sistemimize yayılma olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir.Ağız hijyeni ile Alzheimer hastalığı arasında bir bağlantı olduğunu öğrenince şaşırabiliriz. Çalışmalar , kötü fırçalama alışkanlıklarından kaynaklanan diş eti hastalığının Alzheimer’ın gelişimine katkıda bulunabileceğini göstermiştir. Diş eti hastalığına neden olan bakteriler kan dolaşımına girebilir ve hatta beyne ulaşarak potansiyel olarak iltihaplanmaya yol açabilir. Bu iltihaplanmanın Alzheimer ve diğer bunama türlerinin gelişimi için bir risk faktörü olduğuna inanılmaktadır. Dişlerinizi düzenli olarak fırçalamak uzun vadede beyninizi korumaya yardımcı olabilir.
Uzmanlar, bitki bazlı et alternatifleri ve glütensiz atıştırmalıkların sanıldığı kadar masum olmadığını savunuyor. “Sağlıklı” olarak pazarlanan bu ürünlerin, kronik iltihaplanma ve yaşlanmanın gözle görülür belirtilerine yol açabileceği belirtiliyor. DailyMail’de yer alan habere göre; Bitki bazlı besinler, glütensiz atıştırmalıklar ve diğer “sağlıklı” seçenekler dünya genelinde hızla yaygınlaşırken, bu ürünlerin uzun vadeli...
METAN GAZI NASIL OLUŞUR? Metan gazı hem doğal süreçlerle hem de insan faaliyetleri sonucu oluşur: Doğal Kaynaklar: Bataklıklar, sulak alanlar ve göller gibi oksijensiz (anaerobik) ortamlarda organik maddelerin ayrışmasıyla doğal olarak üretilir. Jeolojik kaynaklar: Yer kabuğu altındaki fosil yakıt yataklarında (doğal gaz rezervleri) oluşur. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) göre,...
İstanbul İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner kanserin erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi. Kanserin yalnızca tıbbi bir mesele olmadığını aynı zamanda toplumsal bir farkındalık bulunduğunu kaydeden Güner, bilgi eksikliği, korku ve ihmalin teşhisi geciktirdiğini, erken tanının birçok kanser türünde hayat kurtardığını ifade etti. Güner, İstanbul’da yürütülen kanser...
GIDA ZEHİRLENMESİ HAYATİ RİSK TAŞIYOR Gıda zehirlenmesinin semptomları patojene ve maruz kalınan doza göre değişkenlik gösteriyor. En yaygın belirtiler arasında mide bulantısı, kusma, ishal, karın krampları ve ateş yer alıyor. Bazı durumlarda bu tablo baş ağrısı ve şiddetli yorgunlukla da seyredebilir. Tedavi edilmeyen vakalar ise böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlarla...
İşte fazla tuz tükettiğinizi gösteren 5 önemli işaret: 1. ŞİŞKİNLİK VE ÖDEM Aşırı tuz, vücudun su tutmasına neden olarak (ödem) el, ayak, ayak bileği ve yüzde belirgin şişkinliklere yol açabiliyor. Bu durum; yüzüğün sıkışması, ayakkabıların dar gelmesi gibi günlük ipuçlarıyla fark edilebiliyor. Ciltte baskı sonrası iz kalmasıyla tanınan “çukur ödem”...
5. HAZIMSIZLIK Özellikle kadınlarda, kalp rahatsızlıkları mide bulantısı, hazımsızlık, şişkinlik gibi sindirim sistemi belirtileriyle karıştırılabiliyor. Sürekli mide sorunları yaşıyor ve klasik yöntemlerle geçmiyorsa, altında yatan neden kalple ilgili olabilir. 6. UYKU BOZUKLUĞU Uyku apnesi, gece nefes durmaları veya çarpıntıyla uyanmak gibi belirtiler, kalbe binen yükün arttığını gösteriyor olabilir. Horlama ve...