İçtiğimiz su, tükettiğimiz yiyecekler ve hatta soluduğumuz hava yoluyla vücudumuza giren mikroplastikler sağlık için ciddi risk oluşturuyor. Peki, vücuttaki mikroplastikleri temizlemenin bir yolu var mı?
İçtiğimiz su, tükettiğimiz yiyecekler ve hatta soluduğumuz hava yoluyla vücudumuza giren mikroplastikler, şimdi de insan kalbinde bulundu.200’den fazla ameliyat hastasının incelendiği yeni bir araştırmada, katılımcıların yaklaşık %60’ının büyük atardamarlarında mikroplastik veya nanoplastik parçacıklar tespit edildi. Uzmanlara göre bu durum, kalp krizi, felç ve ölüm riskini ciddi oranda artırıyor.Araştırmaya göre, damarlarında plastik tespit edilen kişilerin, ameliyattan sonraki 34 ay içinde kalp krizi, felç veya ölüm yaşama riski, mikroplastik taşımayanlara kıyasla 4,5 kat daha fazla.Sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesine sahip olan ve 27 yıllık deneyimiyle tanınan Dr. Robert G. DeBease, mikroplastiklerin sağlığa olan ciddi etkilerine dikkat çekti. TikTok’ta 198 bin, Instagram’da ise 1,2 milyonun üzerinde takipçisi olan Dr. DeBease, kalpte mikroplastik tespitinin endişe verici olduğunu belirtti.“Mikroplastikler sadece su şişelerinde değil; beyninizde, akciğerlerinizde, bağırsaklarınızda, testislerinizde ve artık kalbinizde bile bulunuyor. Ne kadar fazlaysa, kalp krizi riskiniz o kadar yüksek,” ifadelerini kullandı.Dr. DeBease, mikroplastiklerin vücuda zararlarını azaltmak adına uygulanabilir ve bilim temelli dört strateji öneriyor:Mikroplastik emilimini azaltmak için bağırsak astarının korunması gerektiğini belirten Dr. DeBease, kolajen, kemik suyu, glutamin ve çinko karnosin gibi besinleri öneriyor.
DİYETE LİF EKLEYİNChia tohumu, keten tohumu, inülin ve psyllium gibi çözünebilir liflerin mikroplastik parçacıklarını bağlayarak vücuttan dışkı yoluyla atılmasına yardımcı olduğunu söylüyor.Vücudu toksinlerden arındırmak için bol su içmenin ve fiziksel aktivitenin önemine değinen DeBease, özellikle limonlu ılık su, rebounding (mini trambolinle zıplama) ve kuru fırçalama gibi yöntemleri öneriyor.Detoksifikasyonda önemli rol oynayan güçlü bir antioksidan olan glutatyonun artırılması için sarımsak, otlakta yetişen yumurta ve brokoli gibi kükürt açısından zengin gıdaların tüketilmesini tavsiye ediyor.Mikroplastiklerin vücuttan tamamen atılması şu an için mümkün görünmese de uzmanlara göre doğru yaşam tarzı seçimleriyle bu zararlı maddelerin etkileri büyük oranda azaltılabiliyor.
OROPOUCHE VİRÜSÜ BELİRTİLERİ Oropouche virüsü hastalığı, ateş, baş ağrısı, eklem ağrısı, kas ağrısı, titreme, mide bulantısı, kusma ve döküntüye neden olabilen Oropouche virüsü (OROV) tarafından meydana gelir. Çoğu insan kendi kendine iyileşir, ancak hastalık bazı hastalarda ciddi semptomlara neden olabilir.
1. HORMONAL DİL: CİLTTE DALGALANMALAR Kadınlarda özellikle adet döngüsü, hamilelik ya da PCOS (Polikistik Over Sendromu) gibi hormonal değişiklikler ciltte yağ üretimini artırabilir. Bu da gözeneklerin tıkanmasına ve akne oluşumuna zemin hazırlar. Doğal çözüm: Neem tozu ve gül suyuyla hazırlanan maske, haftada iki kez uygulanarak hormon kaynaklı sivilceleri yatıştırabilir. Neem’in...
KARACİĞER VE KALP SAĞLIĞINA DESTEK Papaya, folat, potasyum ve lif açısından zengindir. Bu besin maddeleri, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Ayrıca, papaya içerdiği antioksidanlar sayesinde iltihapları azaltarak karaciğer fonksiyonunu destekler. Eğer son zamanlarda kendinizi yorgun veya “kötü” hissediyorsanız, bunun nedeni karaciğerinizin dinlenmeye ihtiyacı olabilir. Gününüze papaya ile...
Son bilimsel araştırmalar, günlük çilek tüketiminin kardiyometabolik sağlık üzerinde önemli faydalar sağlayabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, bu kırmızı meyvenin kolesterolü düşürmeye, iltihaplanmayı azaltmaya ve insülin direncini iyileştirmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor. Bu etkiler, özellikle tip 2 diyabet ve kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde kritik rol oynuyor. Sulu ve tatlı tadıyla öne çıkan çilek, sadece...
Araştırma, Finlandiya’nın Turku Üniversitesi bilim insanları tarafından gerçekleştirildi. 1980 yılında, 3 ila 18 yaş aralığındaki 3.516 çocuğun D vitamini seviyeleri ölçüldü. Ortalama seviye 51,3 nmol/L olarak belirlendi. Takip edilen katılımcıların yaklaşık %3’ü (95 kişi), ilerleyen yaşlarında ASCVD geçirdi. D vitamini seviyesi 37 nmol/L’nin altında olan çocuklarda risk daha da artıyor....
Günlük beslenmede sıkça yer verilen ultra işlenmiş gıdaların Parkinson hastalığı riskini ciddi ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Çin’in Fudan Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmaya göre, günde 11 porsiyon veya daha fazla ultra işlenmiş gıda tüketen kişilerde, Parkinson hastalığının erken belirtilerinin görülme olasılığı üç katına çıkıyor. DailyMail’de yer alan habere göre; Araştırmada, her...