Sosyal medyada popüler hale gelen, kahveye protein tozu eklenerek hazırlanan içeceğin sağlık riskleri konusunda uzmanlar uyarıda bulundu.
DailyMail’de yer alan habere göre; Bir shot espressoya protein tozu eklenip buzla servis edilerek yapılan bu içecek, kas gelişimini desteklediği ve enerji verdiği iddiasıyla yayılıyor. Ancak fitness uzmanı Adam Clark, bu trendin istenmeyen kilo alımına yol açabileceğini ve egzersiz programına uygun şekilde tüketilmediğinde zararlı olabileceğini söyledi.Clark, “Birçok kişi protein ihtiyacının kilo ve aktivite seviyesine göre değiştiğini bilmiyor. Gereğinden fazla protein almak kilo kaybı yerine kilo alımına neden olabilir” dedi. İngiltere sağlık yönergelerine göre yetişkinlerin vücut ağırlığının her kilogramı için 0,75 gram protein tüketmesi öneriliyor. Bu, kadınlarda ortalama 45 gram, erkeklerde ise 55 gram proteine denk geliyor.TikTok’ta paylaşılan bazı tariflerde kahvelere 33 grama kadar protein eklendiği görülüyor. Uzmanlara göre bu miktar, günlük önerilen seviyenin yüzde 70’inden fazlasına ulaşıyor. Clark, ayrıca bu içeceklerin rafine şeker, tatlandırıcı ve işlenmiş katkı maddeleriyle hazırlandığını, bu nedenle sağlığa faydadan çok zarar getirebileceğini belirtti.Beslenme uzmanları, proteinin en sağlıklı şekilde et, süt ürünleri, yumurta, baklagiller ve sebzelerden alınması gerektiğini vurguluyor. Protein tozunun öğün yerine kullanılmaması gerektiğini söyleyen Clark, “Doğru bir öğün yemek, vitamin, mineral ve sağlıklı yağ alımını da garanti eder” diye konuştu.Uyarılar, sentetik takviyelerdeki katkı maddelerinin bağırsak sağlığına olumsuz etkilerini ortaya koyan araştırmaların ardından geldi. Kolorektal cerrah Dr. James Kinross, protein tozlarının emülgatör ve bağlayıcı maddeler içerdiğini, bunların bağırsakta iltihaplanmayı artırarak kanser riskini yükseltebileceğini ifade etti.Bilim insanları, son yıllarda genç yaşta bağırsak kanseri vakalarında küresel ölçekte yüzde 80 artış görüldüğünü belirtiyor. Artışın; kirlilik, obezite, mikroplastikler ve aşırı işlenmiş gıdalarla ilişkilendirilebileceği öne sürülüyor.Uzmanlar, tüketicilere sosyal medya trendlerine kapılmadan, protein alımını dengeli bir beslenme düzeni içinde sürdürmeleri çağrısında bulunuyor.
5. BEYİN SİSİ Zihinsel bulanıklık, odaklanma güçlüğü ve konsantrasyon eksikliği gibi şikayetler yalnızca ruhsal değil, biyolojik nedenlere de dayanabilir. Bağırsak-beyin ekseni üzerine yapılan 2024 tarihli analiz, mikrobiyota değişimlerinin nörotransmitter seviyeleri, nöroinflamasyon ve stres tepkisini düzenleyen HPA ekseniyle doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, işlenmiş ve şekerli gıdalardan uzak durulması gerektiğini...
Son bilimsel araştırmalar, günlük çilek tüketiminin kardiyometabolik sağlık üzerinde önemli faydalar sağlayabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, bu kırmızı meyvenin kolesterolü düşürmeye, iltihaplanmayı azaltmaya ve insülin direncini iyileştirmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor. Bu etkiler, özellikle tip 2 diyabet ve kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde kritik rol oynuyor. Sulu ve tatlı tadıyla öne çıkan çilek, sadece...
4. OOLONG ÇAYI- SİYAH ÇAY Siyah ve oolong çaylar da karaciğer sağlığını korumada etkili olabilir. 2021 yılında yapılan bir araştırma, bu çayların karaciğer yağlanmasını ve iltihabını azaltabileceğini, ayrıca bağırsak mikrobiyotasını olumlu yönde etkileyebileceğini gösterdi. Günlük 2-3 fincan şekersiz çay tüketimi öneriliyor. Aşırı kafein tüketimi ise karaciğeri olumsuz etkileyebilir. Karaciğer sağlığı...
Bağırsak kanseri gelişiminde rol oynayan başlıca risk faktörleri şöyle sıralanıyor: Yaş: 50 yaş üzeri bireylerde daha yaygın olsa da, genç yaşlarda artış gözlemleniyor. Genetik Yatkınlık: Ailede bağırsak kanseri öyküsü, Lynch sendromu ya da FAP gibi kalıtsal hastalıklar. Beslenme: Liften fakir, kırmızı ve işlenmiş etten zengin diyetler. Hareketsiz Yaşam: Fiziksel aktivite...
Finans dünyasının temposunda, haftanın beş gecesini restoranlarda geçiren Wereszczynski, kırmızı şarabı ve yemekleri severek tükettiğini ifade ediyor. Sağlıklı tercihler yaptığını düşündüğünü belirten Wereszczynski, Asya mutfağına yönelse de soslardaki gizli yağların farkında olmadığını itiraf etti. Bir akşam yemeğinde, alkol sonrası hissedilen yorgunluk üzerine yapılan bir sohbet, hayatını değiştirdi. Karaciğer sağlığının bu...
KAHVALTIYI ATLAMAK ZARARLI MI? Son dönemde popülerleşen aralıklı oruç ve kahvaltıyı atlama trendi, karaciğer sağlığı açısından risk taşıyor. Uzmanlar, karaciğerin gece boyunca süren açlığın ardından enerji sağlamak için çalıştığını belirtiyor. Uzun süre aç kalmak, stres hormonlarının yükselmesine neden olarak karaciğerde ekstra yük oluşturuyor. Ayrıca, kahvaltının atlanması, karaciğerin kan şekerini dengelemek...