Yüzyıllardır şifa kaynağı olarak bilinen çörek otu, güçlü anti-inflamatuar ve antioksidan özellikleriyle dikkat çekiyor. Sağlığa faydaları da saymakla bitmiyor. Peki çörek otu gerçekten söylendiği kadar faydalı mı?
Asya ve Orta Doğu’da yüzyıllardır geleneksel tıpta ve mutfakta kullanılan çörek otu tohumları, günümüzde sağlık ve zindelik alanlarında öne çıkan doğal desteklerden biri haline geldi. Çörek otunun, antioksidan ve anti-inflamatuar etkileriyle çok sayıda sağlık sorununa karşı koruyucu olabileceği belirtiliyor.Çörek otunun içeriğinde yer alan en güçlü bileşenlerden biri olan timokinon, özellikle oksidatif stres ve kronik iltihaplanmayla savaşma potansiyeliyle bilimsel araştırmaların odağında.Uzmanlara göre bu madde, bağışıklık sistemini güçlendirirken aynı zamanda hücre sağkalımını destekliyor ve enerji metabolizmasına olumlu katkı sağlıyor.Çörek otu tohumlarının tarihi, Antik Mısır’dan Ayurveda’ya kadar uzanıyor. Sindirim sorunlarından solunum rahatsızlıklarına, cilt hastalıklarından bağışıklık desteğine kadar pek çok alanda şifa aracı olarak kullanılmış. Bilim dünyası da artık bu geleneksel bilgileri laboratuvar ortamında doğrulama sürecinde.Araştırmalar, çörek otunun artrit, kalp hastalıkları ve diyabet gibi kronik rahatsızlıkların temelinde yer alan iltihaplanma süreçlerini yavaşlatabileceğini gösteriyor. Timokinon, vücuttaki iltihap molekülleri olan pro-inflamatuar sitokinleri baskılayarak şişlik, ağrı ve doku hasarını azaltabiliyor.Çörek otunu günlük beslenmeye dahil etmek oldukça kolay. Tohumlar, ekmek üstü kaplama olarak ya da yoğurt, humus, salata ve sebzelerin üzerinde kullanılabiliyor. Ayrıca, Hint ve Orta Doğu mutfağında pilav, güveç ve körilere lezzet katmak için sıklıkla tercih ediliyor.Alternatif olarak, çörek otu çay formunda da tüketilebiliyor. Tohumlardan elde edilen çörek otu yağı ise özellikle antimikrobiyal ve anti-inflamatuar etkileri nedeniyle popülerlik kazanmış durumda. Ancak uzmanlar, bu yağı kullanmadan önce bir sağlık profesyoneline danışılması gerektiği konusunda uyarıyor.Uzmanlar, çörek otunun “mucizevi” olarak pazarlanmasının dikkatle ele alınması gerektiğini belirtiyor. Bitkisel desteklerin tek başına mucize yaratmayacağına dikkat çeken beslenme uzmanları “Çörek otu, sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olarak destekleyici olabilir. Ancak hiçbir bitkisel ürün, dengeli beslenme ve doktor kontrolünün yerini tutmaz” diyor.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.
Elektrik çarpmasının tehlikesi, akımın türüne, voltajın yüksekliğine, akımın vücuttan nasıl geçtiğine, kişinin genel sağlık durumuna ve kişinin ne kadar çabuk tedavi edildiğine bağlıdır. Vücuttan geçen bir elektrik akımı organlarda hasara, kalp durmasına veya başka yaralanmalara neden olabilir. Peki, elektrik çarpması sonucunda ilk yardım nasıl olur? Elektrik çarpması, vücudun bir elektrik...
SOĞUK TERLEME Fiziksel efor veya ısı olmadan soğuk terleme, birçok kişinin gözden kaçırdığı bir uyarı işaretidir. Kalp krizi sırasında vücut, adrenalin gibi stres hormonları salgılar ve bu da ani, soğuk, nemli terlemeye neden olabilir. Bu terleme, egzersiz veya ısıdan kaynaklanan normal terlemeden farklıdır. Kaygı, mide bulantısı veya baş dönmesi hisleri...
KOLON KANSERİ NEDİR? Kolon kanseri, kolorektal kanser olarak da bilinir, sindirim sisteminin parçaları olan kolonda (kalın bağırsak) veya rektumda başlar. Genellikle polip adı verilen küçük, iyi huylu hücre kümeleri olarak başlar ve zamanla kansere dönüşebilir. Ancak tüm polipler kötü huylu hale gelmez, ancak olanlar genellikle sessizce büyür ve hastalık ilerleyene...
Günlük beslenmede sıkça yer verilen ultra işlenmiş gıdaların Parkinson hastalığı riskini ciddi ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Çin’in Fudan Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmaya göre, günde 11 porsiyon veya daha fazla ultra işlenmiş gıda tüketen kişilerde, Parkinson hastalığının erken belirtilerinin görülme olasılığı üç katına çıkıyor. DailyMail’de yer alan habere göre; Araştırmada, her...
UZUN SÜRE SİGARA İÇENLER Sigara içmek akciğer kanserinin önde gelen nedenidir ve bu nedenle sigara içenlerin, özellikle 50 yaş üstü bireylerin düzenli taramalardan geçmesi çok önemlidir. Hayatlarının önemli bir bölümünde, örneğin on yıllardır veya gençliklerinden başlayıp yetişkinliklerine kadar sigara içen kişilere uzun süreli sigara içenler denir. Bu tür eski sigara...
Çalışmada, günde ortalama 11 saat hareketsiz kalan bireyler, ‘yüksek hareketsiz kalma süresi’ kategorisinde yer alırken, daha az zaman hareketsiz kalanlar ‘düşük hareketsiz kalma süresi’ olarak sınıflandırıldı. İlk iki yıl boyunca kötü sağlığa sahip olabilecek katılımcılar çalışmaya dahil edilmedi, bu nedenle bulguların yalnızca ilk iki yıl boyunca genel olarak sağlıklı olan...