Beslenme rutininde yer alan chia tohumları, bugün modern bilimin de desteğiyle güçlü bir “beyin süper gıdası” olarak öne çıkıyor. Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar, magnezyum ve lif bakımından zengin olan bu küçük tohumlar, hafızayı güçlendirmesi, odaklanmayı artırması ve genel bilişsel fonksiyonları desteklemesiyle dikkat çekiyor.
Harvard Üniversitesi’nin yayınladığı bir rapora göre, sadece 1 yemek kaşığı chia tohumu, keten tohumu ve cevizden daha fazla alfa-linolenik asit (ALA) içeriyor. Vücut tarafından üretilemeyen bu değerli omega-3 türü, dışarıdan besin yoluyla alınmak zorunda. Uzmanlar, ALA alımının kalp hastalıkları riskini azalttığı gibi, bilişsel gerilemeyi de yavaşlatabileceğini belirtiyor.Journal of Neurodegenerative Disorders dergisinde yayımlanan bir çalışmada, chia tohumlarının düzenli tüketiminin özellikle öğrenciler, okul çağı çocukları ve Alzheimer riski taşıyan bireylerde bilişsel işlevleri olumlu yönde etkileyebileceği ifade edildi. Araştırmacılar, “Yaşlanan nüfusla birlikte bilişsel hastalıkların arttığı günümüzde, chia tohumu tüketimi kuvvetle tavsiye edilmelidir” çağrısında bulundu.Uzmanlar, chia tohumlarının sindiriminin kolaylaşması ve içeriğindeki besinlerin daha iyi emilebilmesi için mutlaka su ya da sütle ıslatılarak tüketilmesini öneriyor. Tohumlar, ağırlıklarının yaklaşık 12 katı kadar sıvı çekerek jelimsi bir yapı kazanıyor.Pratik bir chia tüketimi için 2 yemek kaşığı chia tohumu yarım bardak su ya da badem sütüyle karıştırılıp en az 20 dakika bekletilmeli. Bu karışım, yoğurt, yulaf ezmesi ya da smoothie’lerle birlikte tüketilebiliyor.Üzerine yaban mersini, ceviz, bitter çikolata, muz ve kabak çekirdeği gibi beyin dostu gıdalar eklenmesi öneriliyor.Kuru olarak tüketmeyin; boğazda şişerek boğulma riskine yol açabilir.Lif içeriği yüksek olduğu için sindirim sistemi hassas olanların küçük miktarlarla başlaması önerilir.Chia tohumları artık yalnızca sağlıklı yaşam meraklılarının değil, zihinsel performansını artırmak isteyen herkesin radarında. Bir sonraki kahvaltınızda bu minik tohumlara yer vermeyi unutmayın; çünkü büyük etkiler küçük detaylarda gizlidir.
Günlük beslenmede sıkça yer verilen ultra işlenmiş gıdaların Parkinson hastalığı riskini ciddi ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Çin’in Fudan Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmaya göre, günde 11 porsiyon veya daha fazla ultra işlenmiş gıda tüketen kişilerde, Parkinson hastalığının erken belirtilerinin görülme olasılığı üç katına çıkıyor. DailyMail’de yer alan habere göre; Araştırmada, her...
Sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek için sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmeniz gerekiyor. Uzmanlar, karaciğer ve bağırsak dostu dört atıştırmalıkla hem lezzeti hem de sağlığı bir araya getiriyor. Günlük yaşamda kolayca tüketilebilecek bu seçenekler, sindirim sistemini desteklerken bağışıklığı da güçlendiriyor. Sağlıklı beslenme denince akla genellikle haşlanmış sebzeler, sade su tüketimi ve tatsız...
Amerikan Beslenme Birliği’nin Orlando’daki toplantısında açıklanan bir çalışma kahve ile sağlıklı yaşlanma arasındaki ilişkiyi mercek altına aldı. Çalışmanın başındaki isim olan Toronto Üniversitesi’nden Dr Sara Mahdavi, günde bir ila üç fincan arası kahve içen 50’li yaşlarındaki kadınların içmeyenlere oranla kronik hastalıklara yakalanma riskinin düştüğünü söylüyor. Ayrıca bilişsel, fiziksel ve akıl...
1- SKORBÜT Skorbüt, C vitamini eksikliğinden kaynaklanan en yaygın hastalıktır, ancak artık nispeten nadirdir. Genellikle çok düşük C vitamini alımından birkaç ay sonra gelişir. Semptomlar arasında yorgunluk, güçsüzlük, diş eti kanaması, kolay morarma ve eklem ağrısı bulunur. Tedavi edilmezse, iskorbüt ciddi diş eti hastalığına, diş kaybına ve hatta vücudun içinde...
Her yıl 7 Nisan, dünya genelinde önemli bir temanın altını çizen bir farkındalık günü olarak anılır. Bu tarih, özellikle Dünya Sağlık Günü (World Health Day) olarak bilinmektedir. Aynı zamanda Türkiye’de ve bazı ülkelerde çeşitli toplumsal farkındalıkların da işlendiği özel bir gündür. İşte 7 Nisan’ın anlam ve önemi: Dünya Sağlık Örgütü...
REÇETESİZ SATIŞ TEHLİKESİ Zayıflama iğnelerinin kalp atım hızını artırıp ritim bozukluklarını kötüleştirme riski de var. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Mehmet Uçar’ın değerlendirmesine göre, ilaçların ciddi yan etkileri var. Uçar, zayıflama iğnesinin kullanımının tansiyon düşürücü etkiye neden olabileceğini, kalp hızını aşırı derecede artırabileceğini söyledi. Söz konusu ilaçlarla ellerinde veri olmadığını vurguladı.