Günlük beslenmede sıkça yer verilen ultra işlenmiş gıdaların Parkinson hastalığı riskini ciddi ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Çin’in Fudan Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmaya göre, günde 11 porsiyon veya daha fazla ultra işlenmiş gıda tüketen kişilerde, Parkinson hastalığının erken belirtilerinin görülme olasılığı üç katına çıkıyor.
DailyMail’de yer alan habere göre; Araştırmada, her gün üç porsiyondan az ultra işlenmiş gıda tüketenlerle karşılaştırıldığında, yüksek tüketim grubundaki bireylerin Parkinson’un öncül semptomlarını yaşama ihtimalinin 2,5 kat daha fazla olduğu belirlendi. Üstelik düşük seviyede tüketim bile riski artırabiliyor; örneğin paketlenmiş tatlılar riski yüzde 60 oranında yükseltebiliyor.Bir porsiyon; bir şişe soda, bir yemek kaşığı ketçap ya da bir dilim paketlenmiş kek gibi ölçülerle tanımlanıyor. Salatalar veya dilimlenmiş etler gibi sağlıklı kabul edilen bazı gıdalar da üretim süreçlerinden dolayı “ultra işlenmiş” sınıfına girebiliyor.Araştırmacılar, Parkinson hastalığının en erken belirtilerinin; uyku bozuklukları, yorgunluk, kabızlık ve koku alma duyusunda azalma olduğunu belirtiyor. Bu semptomların, hastalığın klasik belirtileri olan titreme ve denge kaybından yıllar önce başladığı ifade ediliyor.Bilim insanları, bu gıdalarda yer alan emülgatörler, tatlandırıcılar ve koruyucular gibi katkı maddelerinin vücutta iltihaplanmayı ve oksidatif stresi tetiklediğini, bunun da dopamin üreten nöronlara zarar verebileceğini belirtiyor. Dopamin, beynin hareket kontrolünü sağlayan hayati bir nörotransmitter olarak biliniyor.Ayrıca bu gıdaların bağırsaktaki faydalı bakterilere zarar verdiği ve bu durumun da beyin sağlığı üzerinde olumsuz etkiler doğurduğu vurgulanıyor. Araştırmaya göre, bağırsak mikrobiyotasının bozulması, dopamin üretimini doğrudan etkileyebilecek iltihaplanmalara yol açabiliyor.Araştırmanın başyazarı Dr. Xiang Gao, “Bugün yaptığımız beslenme tercihleri, gelecekte beyin sağlığımız üzerinde belirleyici olabilir. Ultra işlenmiş gıdalardan uzak durmak, Parkinson riskini azaltmada etkili bir strateji olabilir” dedi.ABD ve İngiltere gibi ülkelerde yaşlanan nüfus, çevresel faktörler ve yaşam tarzı alışkanlıkları Parkinson vakalarının artmasına neden oluyor. Yalnızca ABD’de her yıl yaklaşık 90.000 kişiye Parkinson teşhisi konuluyor.Bununla birlikte, dış uzmanlar araştırmanın sınırlamalarına da dikkat çekiyor. Katılımcıların gıda tüketimlerini kendilerinin bildirmiş olması nedeniyle, porsiyon sayısında hatalar olabileceği ifade ediliyor. Ayrıca çalışmanın etnik ve sosyoekonomik çeşitlilikten yoksun olduğu, bu durumun da sonuçları genellemede sınırlayıcı olabileceği belirtiliyor.King’s College London’dan Dr. Daniel J van Wamelen, çalışmanın Parkinson’un doğrudan riskini değil, erken belirtilerle olan ilişkisini ortaya koyduğunu ve bu bulguların kesin teşhisle ilişkilendirilmeden önce dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.Araştırmacılar, bu sonuçların Parkinson hastalığını tamamen açıklamak için yeterli olmadığını ancak işlenmiş gıda tüketiminin sınırlandırılmasının nörolojik sağlık açısından önemli olabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, ultra işlenmiş gıdalarla Parkinson hastalığı arasındaki ilişkinin daha net anlaşılabilmesi için daha geniş ve uzun vadeli çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, askerlik çağındaki sağlıklı bireylerin yerine, engelli veya ağır sağlık sorunu olan kişilerin muayeneye sokularak “askerlik yapmaya elverişli değildir” şeklinde usulsüz rapor alındığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine başlatılan soruşturma kapsamında tespit edilen şüphelilerin yakalanması için Şanlıurfa, Gaziantep ve Bursa’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. 35 şüpheli gözaltına...
9 Nisan’da ev hapsi kararı verilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, sabah saatlerinde yüksek tansiyon nedeniyle Şişli’de bulunan özel hastaneye geldi. Rutin kontrolleri için hastaneye gelen Polat, tansiyonunun yüksek seyretmesi nedeniyle doktorunun tavsiyesiyle hastaneye yatırıldı. İKİ GÜN HASTANEDE KALACAK Mahir Polat’ın sağlık durumunun doktorları tarafından yakından takip edildiği açıklanırken...
UZUN ÖMRÜN ALTIN ANAHTARI Röportajda konuşan kadınlar, sağlıklı yaşamanın sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir dengeyle mümkün olduğunu vurguladı. Ne yedikleri, ne kadar spor yaptıklarından çok; ne kadar güldükleri, kimlerle zaman geçirdikleri ve hayatı ne ölçüde sevdikleri öne çıktı. Katılımcılara göre, uzun ömürlü olmanın sırları arasında şu üç unsur...
SÜT ÜRÜNLERİ Tam yağlı süt ve bu sütten yapılan kremalı tatlılar, lezzet açısından oldukça zengindir. Ancak bu tür ürünler kolesterol bakımından yüksek olduğu için, düzenli tüketimleri zamanla vücutta yağ seviyelerinin artmasına yol açabilir. Daha Sağlıklı Bir Seçenek: Yarım yağlı süt ya da yağsız süt, tam yağlı süte yakın bir tat...
Kalsiyum sadece miktarla ilgili değildir; emilimle ilgilidir. Vücudunuz bir seferde yalnızca sınırlı miktarda kalsiyum emebilir (genellikle yaklaşık 500-600 mg). Tek seferde bundan fazlasını almak kemiklerinize veya vücudunuza fayda sağlamaz; fazlalık, sisteminizden kullanılmadan geçer. Ayrıca, midenizdeki ve kan dolaşımınızdaki belirli durumlar, vücudunuzun herhangi bir zamanda ne kadar kalsiyum emebileceğini belirler. Bunlara...
Geceleri sağlığınıza zarar verebilecek alışkanlıklardan kaçının. Uzman bir gastroenterolog, yatmadan önce dikkat edilmesi gereken dört önemli noktayı paylaşıyor. Ağır yemeklerden, fazla kafeinden, telefon kullanımından ve stresli düşüncelerden uzak durarak daha sağlıklı bir uyku düzeni oluşturabilirsiniz. Gününüzü nasıl sonlandırıyorsunuz? Gece geç saatlerde bir şeyler atıştırarak, telefonunuzda gezinerek veya en sevdiğiniz diziyi...